Blog

Hayatımın ahirinde acı da olsa;

İnsanın bildiği tüm doğrulara rağmen bilerek ve isteyerek yanlışı seçebileceğini,

Okul hayatımızda bize dört yanlışın bir doğruyu götürdüğünü defaatle öğretmelerine rağmen gerçek hayatta bir yanlışın tüm doğruları götürebileceğini,

Kınadığınız her ne varsa başınıza gelmeden ölmeyeceğinizi,

İdeal ve inançlarınız her ne olursa olsun onlara ihanet edebileceğinizi,

Başarılarınızın başarısızlıklarınızdan daha çok dostlarınızı üzebileceğini,

Bu dünyada sizi her hangi bir menfaat gütmeden bir tek annenizin sevebileceğini,

Elde ettiğiniz tüm kazanımlarınızın (mal-mülk-şöhret-makam vs) pamuk ipliğine bağlı olduğunu,

Ölümün sizin ve yakınlarınız için hiç beklenmedik bir anda gelebileceğini,

İnandık ve iman ettik dediğiniz dava ve inançlarınızın eylemlerinize yansımasa da söylemlerinizin devam edebileceğini,

Her ne olursa olsun ben şu fiili yapmam dediğiniz her ne varsa yeri ve zamanı geldiğinde yapabileceğinizi,

Günahın ve çirkefin her türlüsünü yapabilme potansiyelinizin olduğunu,

“Hiçbirimiz masum değiliz” önermesinde kıstas toplum değil de vicdanınız olduğunda bu cümlenin bile sizi rahatlatmadığını,

Ömrümün ahirinde bir kez daha ve yeniden öğrendim.

Peki,  bu öğrendiklerim ne işime mi yaradı?

İdam edilmeden önce Temel’e son sözün nedir diye sorulur. İlmik boğazına geçirilirken Temel’in sözü tam da dediklerimi özetler niteliktedir: “Bu da bana ders olsun.”

@drktastan

Yorumlarınız bizim için değerlidir !