Köşe Yazılarım

Ey iman edenler niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz?

 “Doktor Bey, bütün gün ırgatlar gibi çalışıyorum. Yeter ki okusun, adam olsun diye. Hiçbir şeyini esirgemiyorum. Ne istediyse oluyor. Kendine ait odası var, bilgisayarı var, cep telefonu var hem de blacböri aldım ona. İnanın ne benim ki, ne de annesinin ki o kadar pahalı bir cep telefonu değil. Tek ki okusun. Ondan başka bir şey istemiyoruz.

Seneye üniversite sınavına girecek ama bizimkinde tık yok. Bütün işi gücü televizyon seyretmek, bilgisayar başında ne idiğü belli olmayan sitelerde zaman geçirmek, cep telefonuyla saatlerce konuşup mesajlaşmak. Ne eline bir kitap alıp okuduğu var, ne ders çalıştığı var. Birde geçen gün sigara içerken yakaladım. Annesiyle konuştuk, meğer bir yıldır içiyormuş. Annesi ben üzülmeyeyim diye bana bir şey söylememiş. Vaz geçirmek için uğraşmış ama nafile. İyilikle konuştum olmadı, kızdım olmadı. Cep telefonunu elinden almakla tehdit ettim olmadı. Ne yapacağımızı şaşırdık anlayacağınız. Halbuki geleceğini düşünüp ders çalışsa, kitap okuyup kendini geliştirse, sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak dursa. Çok şey mi istiyoruz Doktor Bey ne dersiniz? Caner’le bir görüşseniz de bunlardan vaz geçse.”

“Her anne ve babanın istediğini istiyorsunuz tabi. Caner’le görüşmeden evvel size sormak istediğim bazı sorular var müsaade ederseniz?”

“Tabi ne demek, buyurun!”

“Rıza Bey, siz ve eşiniz sigara içiyor musunuz?”

“İçeriz ama mümkün mertebe onun yanında içmemeye gayret ediyoruz. Birde biz onun yaşındayken içmezdik Doktor Bey.”

Rıza Bey konuyu nereye getireceğimi tahmin ettiğinden olsa gerek, kendince haklı gerekçeler sıralamaya ve konuştukça konuşmaya başladı.

…………

“Rıza Bey en son ne zaman kitap okudunuz?”

Rıza Bey’e sanki uzmanlık sorusu sormuştum. Durdu, düşündü, eliyle, başıyla düşündüğünü belli eden hareketler yaptı ve

“Geçen sene olması lazım ama emin değilim.”

“Adını hatırlıyor musunuz?”

“Hocam bu yoğunluktan ben dün ne yediğimi bile hatırlayamıyorum, değil ki okuduğum kitabın adını hatırlayayım.”

Rıza Bey yine ferasetinden olsa gerek konunun nereye geleceğini tahmin ettiğinden kendini açıklama yapmak zorunda hissetti:

“Hocam zamanında biz okuyamadık, şimdi oğlumuzun okumasını istiyoruz. Biz ezildik o ezilmesin istiyoruz. Evet, ben fazla kitap okuyan biri değilim. Annesi de pek okumaz. Hatta hiç okumaz. Ama ona bir dünya kitap aldık. Okusun diye daha ne yapabiliriz ki? Geçen gün televizyonda ‘Beyni Başarıya Programlama’ adlı seminerinizi eşimle izledik. Çok hoşumuza gitti. Belki bizimkine de yardımcı olursunuz diye Caner’i buraya getirdik. İsterseniz ben çıkayım artık siz onunla görüşün. Bizim çocuğumuza ne kadar düşkün olduğumuzu ve her imkânı sağladığımız ve problemin bizden kaynaklanmadığını da artık biliyorsunuz. Ben Caner’i çağırayım mı Hocam?”

“Rıza Bey tabi ki Caner’le konuşacağım. Ondan dinleyeceklerim ve elbet ona söyleyeceklerim var. Ancak önce size bir şeyler söylemem lazım. Söyleyeceklerini sizin de bildiğinizi tahmin ettiğim bir örnekle izah edeyim isterseniz.

Hz. Ömer’e ya da İmam Ebu Hanife’ye atfedilen bir örnek bu.  Çocuğunun çok bal yemesinden rahatsız olan bir anne, buna çözüm bulmak için…”

“Haa! Hocam ben o örneği biliyorum. Hani kırk gün sonra getirin çocuğu diyor. Ben o örneği biliyorum hocam.”

“Evet, bildiğinizi tahmin ettiğim bu örnekte verilmek istenen mesaj çok açık: ‘Önce kendin yap sonra nasihat et!’  Bu mesaj günümüz içinde geçerli.”

“Tamam, da Doktor Bey, ben bu yaştan sonra nasıl kitap okuyayım ha? Hem ben ununu elemiş eleğini asmış biriyim. Ayrıca ben onun yaşında sigara içmiyordum. O da benim yaşıma gelsin içebilir. Ben en iyisi Caner’i çağırayım siz onunla güzel güzel konuşun belki sizi dinler.”

Ben Rıza Bey size söyleyeceklerim daha bitmedi diyecektim ki Rıza Bey aniden kalkıp dışarı çıktı. Ardından da Caner içeri girdi.

Babasıyla ne konuştuğumuz hakkında Caner’in bilgisi yoktu. Buna rağmen Caner’e kendisine göre esas sorunun ne olduğunu sorduğumda:

“Kendi yapmadıkları şeyleri benden yapmamı istiyorlar…” dediğinde aklıma ilk olarak gelen;

“Ey iman edenler niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz?” (Saf-2) olmuştu.

@drktastan

Yorumlarınız bizim için değerlidir !