Köşe Yazılarım

Enteresan bir bestedir Ravel’in Bolerosu. İyi düşünülmüş farklı bir çalışmadır. Bolero’da trampet fonda sürekli aynı şeyi çalar ve tek bir melodi vardır, eser boyunca defalarca bu melodi tekrarlanır. Ama bu eser çok sevilen bir eserdir. Bu kadar sevilmesinin nedeni sanırım şu özelliğinden geliyor:  Eserin tek melodisi ilk kez bir nefesli saz tarafından çalınır. Aynı melodi ikinci bir sazın katılmasıyla tekrarlanır. Üçüncü kez tekrarlandığında üçüncü saz katılmıştır. Böylece her tekrarda yeni bir saz katılır. Eserin sonunda bütün bir orkestra ihtişamla parçayı seslendirir ve eser muhteşem bir finalle noktalanır.

Ben Boleroyu insan hayatının kısa bir özeti şeklinde yorumluyorum. Bir orkestra ustası olan Ravel, sıkıcı gibi görünen ve devamlı tekrarlanan bir şeyi, renkli keyifli bir hale getirmiştir. Kimilerine göre hayat monotondur, sıkıcıdır. Ama insan, becerebilirse onu renkli, coşkulu hale getirebilir. Boleroyu her dinlediğimde bana bu gerçeği hatırlatıyor. Hayat aslında rutinlerle, tekrarlarla doludur. Adiyattanmış gibi görünen ve hep aynı şeyleri defalarca tekrarlamak zorunda kaldığımız bir kısır döngü. Oysa becerebilenler için hayat; her yeni güne, her yeni ana, yeni sesler, yeni nefesler, yeni anlamlar katarak renklendirebilecekleri ve her anını doya doya yaşayabilecekleri muazzan bir fırsatlar manzumesidir.

Hayatımızın kalitesini giderek artırmak Ravel’in Bolerosuna benzetmek bizim elimizdedir. Hayata bir anlam katabilir ve yaşadığımız her saniyeyi baki hayata tahvil edeceğimiz bir bonus olarak değerlendirebiliriz. Ve nihayetinde de Bolero gibi muhteşem bir finalle sonlandırabiliriz. Ne dersiniz sizce de öyle değil mi?

@drktastan                          

Yorumlarınız bizim için değerlidir !