Köşe Yazılarım

 

Kimisi vardır;

Yediği önünde yemediği ardında misal, altında son model araba ve bir ömür kendisine ve ailesine yetecek maldan, mülkten çok daha fazlasına sahip. Bununla birlikte üzülmekte ve kederlenmektedir; “Bendeki de şans mı azizim…” le başlayan cümlelere müpteladır adeta.

Ve kimisi vardır;

Üstte yok, başta yok misal. Bütün yoklara inat asıl var olana sırtını dayamanın verdiği bir huzur içerisinde etrafına sevgi saçar ve mutludur. Var olup da mutsuz olanları çatlatırcasına…

Kimisi vardır;

Sağlığı yerinde, çoluk çocuğu ve sevdikleri yanı başında olmasına rağmen bir şeylerin yokluğuna takmış ama ne olduğunu bilmediği o eksikliğin acısı ile hep huzursuz ve sıkıntılı.

Ve kimisi vardır;

Kendisi veya en sevdiklerinden biri amansız bir hastalığa yakalanmış. Sebepler dairesinde çaresi yok gibi görünen bir maraza tutulmuş. Bütün bunlara rağmen o marazı vereni bilmenin huzuru ile kalbi mutmain ve mütevekkil…

Ve kimileri vardır;

Varlıklı olanın mutsuz olmasına ve yoksul olanın mutlu olmasına bir anlam veremeden, her iki tarafı da suçlar sözlerle ve gözlerle eleştiren. Elinde olanın mutlu olamamasını anlayamadığı gibi, olmayanın mutlu olmasının sebebini de bir türlü çözemeyen. Ve bu bilinmezler arasında mutluluk kıstaslarını mala-mülke-sağlıklı olmaya endekslediğinin farkında olmadan bir ömür geçiren. Ve nihayetinde varlıkla hem hal olduğunda kınadığı o varlıklı olup da mutsuz olmasına anlam veremediği gruba dâhil olan.

Huzurun ve mutluluğun kaynağını varlığa, sağlığa, mala, mülke vs. endeksleyenlerin anlamadığı anlayamadığı ironi bence bu olsa gerek…

@drktastan

Yorumlarınız bizim için değerlidir !