Köşe Yazılarım

 Bir toplumun ilerleyebilmesi için birçok parametrenin bir araya gelmesi gerekir, bununla birlikte bu parametreler içinde en önemli unsurlardan birinin yetenek yönetimi olduğunu düşünüyorum. Yetenek yönetiminde püf nokta kişilerin baskın kabiliyetlerini keşfederek, onların bu özelliklerini geliştirebilmeleri için gerekli desteğin verilmesidir. Dünü ve bugünü kıyasladığımızda dünden geri olduğumuz ortaya çıkıyor. İşte örnekler:

……

Yavuz Sultan Selim, İran’a Mercidabık seferine giderken yol üstünde çok güzel bir bina görür. “Bunu kim yaptı?” diye sorar, gencecik bir çocuk getirirler. “Bunu saraya götürün yetişsin” emrini verir. O çocuğun adı; Mimar Sinan’dır…

…….

Ankara Ticaret Odası’nın hazırladığı rapora göre: Türkiye yurtdışında 50.000 öğrenci okutuyor. Bunları 5 yıldan hesapladığınızda toplam maliyeti 7.5 milyar dolar. Bu öğrencilerin 30.000’i geri gelmiyor.

Çok iyi eğitim görmüş her 100 öğrenciden 59’u yurtdışına gidiyor. Sadece ABD’de 3600 Türk doktoru var…

…….

Karbon kaplama teknolojisini bulan, “yüzyılın 100 bilim adamı” arasında yer alan Prof. Dr. Ali Erdemir, yıllar önce Türkiye’de iş başvurusu yaptığında devlet ona resepsiyon memurluğu önermiş…

…….

Ahmet Kaplan Kayserili bir çoban. Bütün hafta koyunların başında duruyor, Pazar günleri Kayseri’ye inebiliyor. Parası az olduğu için internete 1 saat girebiliyor. Bir de eskiciden geçen haftanın gazetelerini alabiliyor. Hafta içi de koyunların başında gazete ve kitap okuyor.

Bir gün bir insan kaynakları ekinde bir meslek görüyor: Fütürist (gelecekçi) geleceği tasarlayan insan. “Aha, tam bana göre iş!” diye düşünüyor. Bütün hafta koyunların başında boşum, bari geleceği tasarlayayım diyor. Çoban Ahmet bütün hafta koyunların başında geleceği tasarlayıp Pazar günü Türkiye Fütüristler Derneği başkanına mektup yazıyor ve “Ben tam sizin aradığınız kişiyim, gelecek şöyle olacak, böyle olacak” diyor. Dernektekiler yazılarından etkileniyorlar ve Ahmet’i İstanbul’a davet ediyorlar. Ahmet hayatında ilk defa gördüğü İstanbul’da fütüristlerle tanışıp onlara düşüncelerini anlatıyor. Oradakilerden biri Ahmet’e bilgisayar eğitimi verip işe alıyor. Ahmet de kendini bilgisayar animasyonları ve “Gelecek Tasarlama” konusunda geliştiriyor. Bu çocuk en son GORA filminin bilgisayar animasyonlarını yaptı…

…….

Ülkemizin köyleri-kentleri böyle dehalarla, sanatçılarla, edebiyatçılarla, bilim adamlarıyla ve müthiş yönetmenlerle dolu, iş onları keşfedebilmekte…

Jamaika spor bakanlığı, 3 yaş grubundan itibaren plajlarda çocuklar arasında koşu yarışmaları düzenliyor, yeni Usain Boltlarını ve Asafa Powellerini bulmak için. Bizde beden eğitimi dersinde çocuklar rahat-hazırol’dan not alıyor. Sonra biz niye Olimpiyatlarda altın madalya alamıyoruz? diye soruluyor…

Cevap bence çok zor değil…

@drktastan

Yorumlarınız bizim için değerlidir !