Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.(AHZAB-21)

Yaşadığımız hayatın her anında bize örnek, önder, rehber olması gereken Peygamberimiz (as) çocuklarımızın eğitiminde de çok önemli hususlara işaret ediyor. Çocuk eğitimi konusunda ki toleranslı yaklaşımları, isabetli tespitleri ve pratiğe dönük uygulamaları ile günümüz pedagojisinin O’ndan alacağı çok şeyler var. Her alanda olduğu gibi çocuk eğitiminde de onun rehberliğine ihtiyaç duyuyor günümüz insanı.

O bu konuda nasıl bir rehberdi? Sorusuna cevap niteliğinde birkaç örnek;

Üzerine çiş yapan torununu O’nun kucağından alıp “ Sen nasıl Resulullah’ın üstüne çiş yaparsın?” diye dövmeye çalışan Ümmü Fadl’ı durdurup “Çocuk bu yapar” yumuşaklığında bir itirazla torununun fiske yemesine engel olan bir peygamberdi O.

Kucağında torunları olduğu halde namaza duran, o secdede iken torunu sırtına bindiği için secdesini uzatan, çocuğa müdahale edenlere ise, namazı bitirdikten sonra “Bırakın çocuk hevesini almış olsun” rahatlığında yaklaşan bir rehberdi.

Mescitte kıldığı namazlarda bir çocuk ağlaması duyduğunda namazı kısa kıldırmayı itiyat edinen; evinde namaz kılıyorken yine duyduğu bir çocuk ağlaması üzerine namazını kısa kesip, ev halkına çocuk ağladığı halde ağlamasına cevap vermedikleri için serzenişte bulunarak “Onların ağlamalarının beni üzdüğünü bilmiyor musunuz?” diyen bir peygamberdi.

Kendisine alıştırdığı küçük kuşun ölümü üzerine üzülüp, içine ve evine kapanan bir çocuğu taziyeye giden bir peygamberdi O…

Örnekleri çoğaltmak mümkün, ancak O’nun her uygulamasına ihtiyacı olan biz insanoğlunun çocuk eğitiminde ki yaklaşımlarına da özellikle pedagoji ilminin ihtiyacı var. Batı tandanslı çocuk eğitimi kitapları ve öğretilerinin kaynak olarak gösterildiği günümüzde kendi değerlerimizden daha fazla istifade etmek ve bu değerleri hayatımıza aksettirmek zorunda olduğumuzu bilmem hatırlatmama gerek var mı?

@drktastan